Saç Ekimi

Saç ekimi, dökülen veya seyrelmiş saçları geri kazanmak için cerrahi bir işlemdir. İşlem, saçın hala sağlıklı olduğu başın arkasından veya yanlarından saç köklerinin alınmasını ve saç dökülmesi olan bölgeye nakledilmesini içerir.

Bizimle İletişime Geçmekten Çekinmeyin.

Saç Ekimi Nedir?

Türkiye’de Saç Ekimi

Saç ekimi, geri dönüşümsüz saç kayıplarını gidermek için uygulanan bir cerrahi işlemdir. Hormonal saç dökülmesi vakalarında doktorlar öncelikle tıbbi tedaviyi tercih edebilirler. Kadınlarda ilaç tedavisi ile saçların yeniden çıkması mümkünken, erkeklerde dökülmenin durdurulması ve ilerlemesinin engellenmesi söz konusudur. Birçok hasta uzun süreli veya ömür boyu ilaç kullanmak istemez. Bu durumda Türkiye’de ilaç tedavisinin mümkün olmadığı veya sonuç alınamadığı durumlarda saç ekimi planlanır.

Türkiye’de saç ekimi için yaş sınırı yoktur. Reşit olan herkes doktor muayenesi sonrası saç ekimi yaptırabilir. Alanında uzman birçok doktor, en hijyenik ve steril koşullar altında tam kapsamlı hastanelerde saç ekimi hizmeti sunmaktadır.

Saç ekimi, saç dökülmesinin sonucu olarak ortaya çıkan bir tedavi yöntemidir ve hem erkeklerde hem de kadınlarda sıkça görülen bir sorundur. Saç dökülmesi, bireylerin ruhsal sağlığını önemli ölçüde etkileyebilir ve her yıl saç kaybı nedeniyle tedavi gören hasta sayısında artış yaşanmaktadır. Saç ekimi, saç köklerinin yoğun olduğu bölgelerden alınarak, saçsız bölgelere nakledilmesi işlemidir. Bu işlem, lokal anestezi yöntemiyle işlem yapılacak bölgelerin uyuşturulmasının ardından gerçekleştirilen küçük cerrahi bir operasyondur.

Saç Ekiminde Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar

Saç ekimi sonrası hastaların saç köklerinin sağlıklı bir şekilde gelişmesi için dikkat etmeleri gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır:

İlk günler ağır fiziksel aktivitelerden kaçınılmalı ve terlemeye neden olabilecek durumlardan uzak durulmalıdır.

Sigara, alkol ve kafein gibi maddelerden uzak durulmalıdır.

Saç ekimi yapılan bölgelerin yastığa temas etmemesi sağlanmalıdır.

Sıcak sudan ve güneşten kaçınılmalı, denize ve havuza girilmemelidir.

Elle ekim yapılan bölgeye dokunmamak ve kaşıntıyı engellemek için saç derisine dokunulmamalıdır.

Stresten uzak durulmalı ve rahatlama sağlayıcı aktivitelere yönelinmelidir.

İlk günler saçların suya değdirilmemesine özen gösterilmelidir.

Tuz tüketiminden kaçınılmalıdır.

Kabukların kendiliğinden dökülmesi beklenmeli, gerektiğinde nazikçe masaj yapılmalıdır.

Şişlik oluşumunu azaltmak için sırt üstü uyumaya özen gösterilmelidir.

Yara iyileşmesini hızlandırmak için doktorun önerdiği vitamin ve minerallerin düzenli olarak kullanılması önemlidir.

Doktorun reçete ettiği ilaçlar ve solüsyonlar düzenli olarak kullanılmalıdır.

Saç dökülmesinin belli bir süre normal olduğu bilinmeli ve panik yapılmamalıdır.

Saç ekimi yapılan bölge yağmurdan korunmalı ve baş bandı veya şapka kullanılabilir.

Kolay giyilebilen, rahat kıyafetler tercih edilmelidir.

Saç kesimi yapılabilir ancak saçların kazıtılması doğru değildir.

Bu yönergeler, saç ekimi sonrası sağlıklı bir iyileşme süreci için önemlidir ve hastaların bu kurallara dikkat etmeleri önerilir.

Saç Ekimi Kimlere Uygulanabilir?

Saç ekimi, genellikle hormonal nedenlerle ortaya çıkan saç dökülmesi durumlarında tercih edilen bir tedavi yöntemidir. Özellikle androgenetik alopesi adı verilen hormonel bir durum olan saç dökülmesinde sıklıkla kullanılır. Bu durumda, dihidrotestosteron adlı bir hormonun etkisi önemli bir rol oynar. Saç dökülmesinin yoğun olduğu kişilerde, belirli bölgelerde bu hormona aşırı bir duyarlılık söz konusudur. Ancak ensede bulunan saç kökleri genellikle dihidrotestosterona duyarsızdır, bu nedenle saç ekimi genellikle enseden alınan köklerin saçsız bölgelere nakledilmesiyle gerçekleştirilir. Böylece, saç ekimi sonrasında ekilen saçlar hormonal etkilere karşı dirençli olabilir ve hormonel nedenlerle dökülme riski azalır.

Ancak saç ekimi sırasında nadiren yaralanma, yanma veya ameliyat kaynaklı saç kayıpları yaşanabilir. Ayrıca, bazı cilt hastalıkları da kalıcı saç dökülmesine neden olabilir. Örneğin, alopesi areata olarak bilinen ve dairesel saç dökülmesine yol açan bir durum bu hastalıklardan biridir. Bunun yanı sıra, uzun süreli hipotiroidi, tedavi edilmemiş saç mantarları ve kafa derisini etkileyen sedef hastalığı gibi başka hastalıklar da kalıcı saç dökülmesine sebep olabilir. Bu nedenle, saç ekimi öncesinde kişinin sağlık durumu ve saç dökülmesinin nedeni dikkate alınmalı ve uygun tedavi yöntemi belirlenmelidir.

Saç Ekimi Nasıl Yapılır?

Saç ekimi işlemi, genel olarak saçlı deriden alınan saç köklerinin, kökleriyle birlikte saçsız bölgeye nakledilmesiyle gerçekleştirilir. Bu işlem, çeşitli tekniklerle uygulanabilir ve kullanılan teknik, donör alanı seçimi gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. Saç ekimi için saç kökleri, saçlı deriden alınabileceği gibi bazı durumlarda göğüs veya sırt gibi bölgelerden de alınabilir. Başarılı bir sonuç için, saç köklerinin doğru bir şekilde toplanması ve nakledilecek bölgelere hassasiyetle yerleştirilmesi önemlidir.

İşlem öncesinde, uygulama yapılacak bölgelere lokal anestezi uygulanır ve saç köklerini belirlemek için çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılabilir. Bazı durumlarda, uygulama bölgesinin tıraşlanması gerekebilir. Saç köklerini çıkarmak için genellikle mikromotor cihazları kullanılır. Bu cihazlar, saç köklerini koruyarak çıkarmak için ince uçlara sahiptir. Çıkarılan saç kökleri greft adı verilen yapılar halinde bekletilir ve ardından saçsız bölgeye nakledilir.

Bazı durumlarda, saç köklerini nakletmek için önceden kanal açma işlemi yapılabilir. Bu işlem minimal doku hasarına neden olabilir ve işlem sonrası özel bakım gerektirebilir. Ancak, DHI (Direct Hair Implantation) gibi yeni yöntemlerde kanal açma işlemi gerekmez ve nakil işlemi hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilir.

Sonuç olarak, saç ekimi işlemi saç dökülmesini önlemek veya saç dökülmesi yaşayan bölgeleri yeniden doldurmak için kullanılan bir yöntemdir. Her hasta için en uygun teknik ve yöntem, uzman doktor tarafından belirlenmelidir.

Şok Dökülme Nedir?

Şok dökülme, saç ekimi operasyonu sonrasında geçici olarak yaşanan bir durumdur. Operasyon sırasında ve sonrasında saç derisine uygulanan travma nedeniyle yeni ekilen saç kökleri kısa bir süre içinde dökülür. Bu durum, saçın dinlenme fazına (telogen faz) girmesi sonucu meydana gelir ve yeni saçların büyümesi için bir hazırlık sürecidir. Bu dökülme genellikle geçici olup, genellikle saç ekiminden sonra birkaç hafta içinde başlayıp birkaç ay içinde tamamen sona erer. Dökülen saçlar, daha sonra tekrar büyüme sürecine girerek kalıcı saçların yerini alır. Bu nedenle, şok dökülme süreci saç ekimi sonrası normal bir iyileşme sürecinin bir parçası olarak kabul edilir.dir. İhtiyaçlarınıza ve tercihlerinize en uygun seçenekleri değerlendirmek için uzman bir profesyonelin rehberliğinden faydalanmanız önemlidir.

Saç Ekimi Sonrası Süreç

Saç ekimi operasyonu sonrasında hastaların başlarında bir bandaj bulunur. Bu bandaj, transplantasyon bölgelerini korur ve başın ilk birkaç gün boyunca rahatça dinlenmesini sağlar. Operasyonun ardından ilk günlerde başta hafif şişlik, kızarıklık ve bazen hafif ağrı yaşanabilir.

Saç Ekimi Sonrası Ödem Görülür Mü?

Evet, saç ekimi operasyonu sonrasında ödem görülür. Saç ekimi işlemi sırasında ve sonrasında, saç derisine yapılan mikro-delme işlemleri ve anestezi kullanımı gibi faktörler nedeniyle bazı hastalarda geçici olarak ödem oluşur.

Saç Ekimi Sonrası Bakım Nasıl Yapılmalı?

Saç ekimi sonrasında, ekilen saç köklerinin zarar görmemesi ve sağlıklı bir iyileşme süreci için şu noktalara dikkat edilmelidir:

İlk birkaç gün boyunca kafa derisini terletecek aktivitelerden kaçınılmalıdır, çünkü ter nakledilen saç köklerine zarar verebilir.

Yatarken, ekim yapılan bölgelerin yastığa sürtünmesini engelleyecek bir pozisyonda yatılmalıdır.

İlk iki gün saçlar kesinlikle yıkanmamalıdır.

Üçüncü günden itibaren saç bakımı ve yıkanma işlemi doktorunuzun önerisi doğrultusunda, uygun pH seviyesine sahip şampuanlarla yapılmalıdır.

Bu önlemler saç ekimi sonrası başarıyla iyileşme sürecini desteklemeye yardımcı olacaktır. Ancak, her hasta farklı olduğu için doktorun önerileri ve talimatları her zaman önemlidir.