Fransa Seyahati Hakkında Her Şey adlı yazımızda dünyanın en çok ziyaret edilen ülkesine doğru bir rota çizeceğiz kıymetli okurlar. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz yazıda sizlere Almanya Seyahat Rehberi oluşturmuş ve özet niteliğinde bilgiler vermiştik. Bu arada konu hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz İstanbul Zeytinburnu’ndaki ofisimizi ziyaret edebilirsiniz. Ya da isterseniz bizleri 444 1 113 numaralı telefondan arayabilirsiniz.

Fransa Seyahati: İyi Bir Seyahat Planı

Fransa, girişte de belirttiğim gibi günümüzde en çok ziyaret edilen ülkeler arasında yer alıyor. Malumunuz fotoğraflarına bakarak da bunun haklı bir unvan olduğunu anlayabiliriz. Ben de burada hem bu derya deniz bilgiler arasından seçtiğim bazı bilgileri size aktaracağım. Aynı zamanda vize alma konusunda da bilgiler vereceğim tabii ki. O halde önce Fransa’ya nasıl gidebileceğimize göz atalım.

Fransa Seyahati İçin Vize Nasıl Alınır?

Normalde başkonsolosluklar vize başvurusunu direkt almakta ama ülkemizde Fransa başkonsolosluğu direkt başvuru almıyor efendim. Dolayısıyla direkt olarak başkonsolosluğa gidilmiyor. Efendim pasaport konusuna gelelim. Şu bilgiyi önce vermekte fayda var. Fransa yeşil, gri ve kırmızı renkli pasaportlara vize uygulaması yapmıyor. Ancak dikkat edilmesi gereken bazı hususlar var. Mesela pasaportunuzun en az iki sayfası boş olmalı. Ayrıca pasaportun süresi, seyahat bitiminden başlamak üzere en az 6 ay olmak zorunda.

Şayet 18 yaş altındaysanız seyahat için veliden alınmış bir muvafakatname de bulundurmak zorundasınız. Öte yandan online olarak vize başvuru formu alınmalıdır. Fransa vizesi için yurtdışında geçerli olmak koşuluyla en az 30.00 Euro teminat veren seyahat sigortası da gerekli koşullar arasında. Vize başvurusu için ikametgah, vukuatlı aile kayıt belgesi, pasaportun aslı ile aşı bilgilerinin de yer aldığı belgeler ile başvuru yapılmalıdır. Belgeler ve süreçle ilgili daha detaylı bilgi için lütfen 444 1 113 numaralı telefonumuzdan bizlere ulaşınız.

Fransa Seyahati İçin İlk Durak: Aşıklar Şehri Paris

Kim bilir kaç filme, kaç romana ve kaç şarkıya konu oldu… Haliyle Fransa seyahati için başlangıç noktamız da Fransa’nın başkenti Paris olmalıdır. Paris, Avrupa’nı en kalabalık şehirlerinden biri olmakla beraber nüfusu banliyölerle birlikte toplam 12 milyonu buluyormuş. Öte yandan Avrupa’nın açık hava müzesi dersek de yanılmayız sanırım. Çünkü Paris’te bulunan pek çok eser günümüzde UNESCO Dünya Mirası Listesi içerisinde yer almakta imiş. En başta tabii ki Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi, Notre Damme Katedrali gelmekte. Ancak şöyle bir hava almak ve huzurlu bir yürüyüş yapmak istediniz diyelim. O zaman buyurun Seinne Nehri kenarına… Zafer Takı, Orsay Müzesi, Paris Ulusal Doğa Tarihi müzesi, Disneyland gibi pek çok yeri gezebilirsiniz. Daha sayabileceğimiz bir sürü yer daha var elbette. Ancak şunu söyleyebiliriz. Paris’i gezmek için asla acele etmeyin ve asla kısıtlı bir zaman ayırmayın efendim.

Strazburg: Mistik Bir Hava

Mistik bir hava diyoruz çünkü bu şehir buram buram Protestanlık kokan bir şehir. Kadim ritüelllerin mimariye nasıl yansıdığını burada net bir şekilde görebilirsiniz. Strazburg’a Türkiye’den direkt uçuş yok maalesef. Ancak ülkenin hemen her yerinden tren ve otobüs seferleri mevcut. Strazburg Katedrali, Rhin Sarayı, Alsas Kültürü Müzesi, Strazburg Güzel Sanatlar Müzesi gibi yerler mutlaka görülmesi gereken yerler. Elbette daha fazlası da var.

Bordeaux: Uyuyan Güzel

Fransa’da en bilinen şehirlerden birisi diyebiliriz. Özellikle mimari restorasyon olarak 2000’li yılların başında büyük bir atağa kalkmış. Şehir tarihi bir liman şehri. Bu nedene tarihi eser açısından da oldukça zengin. Borsa Meydanı, Güzel Sanatlar Müzesi, şarapçılığın merkezi diye anılan Şarap Şehri, St. Emilion Köyü, Büyük Bordeaux Tiyatrosu ise uğrak noktalarından.

Gastronomi Merkezi: Lyon

Gastronomi olarak Fransa’nın merkezi olarak anılan şehir damağınızda tat bırakacak cinsten. Özellikle nehirlerin üzerindeki köprüleriyle meşhur bir şehir Lyon. Fransa’da Türk vatandaşların oldukça yoğun yaşamaktaymış. Ancak Lyon daha çok gece hayatı ve festiivalleriyle öne çıkıyor. Öte yandan Eski Şehir olarak anılan bölgede de tarihi iliklerinize kadar hissedebilirsiniz. Lyon Film Festivali, Işık Festivali, Biennial Dans Festivali ve daha pek çok festival coşkuyla eğlenmenizi sağlayacak. Bu şehirde her mevsimde bir festival bulmak mümkün efendim.

Akdeniz’in En Büyük Limanı: Marsilya

Marsilya, Fransa’nın güneyinde, Akdeniz kıyısında yer alıyor. Ülkenin en büyük şehirlerinden birisi. Ayrıca Akdeniz’in en büyük limanı olarak da biliniyor. Eski Liman bölgesinden başlayarak uzun bir yürüyüş yapılabilir. Ayrıca Avrupa Akdeniz Medeniyetleri Müzesi, St. Victor Manastırı, Notre Damme De la Gardes Bazilikası gibi yerleri de gezebilirsiniz.

Tarihe Bir Yolculuk Daha: Dijon

Dijon, Fransa’da Burgonya’nın başkentidir. Bu gölgenin daha önce düklerin kontrolünde olduğunu düşünürsek tarihsel olarak oldukça tatmin edici diyebiliriz. O kadar ki Dijon’a uğramadan yapılacak bir Fransa seyahati asla tamamlanmış sayılmazmış. Place de la Liberation meydanında bulunan Düklük Sarayı’ndan gezinize başlayabilirsiniz. Arquebuse Bahçesi ise botanik açıdan zengin olup ücretsiz gezebilirsiniz. Düklük Sarayı’na çok yakın bir mesafede bulunan Dijon Güzel Sanatlar Müzesi özellikle geniş sergi alanıyla size muhteşem bir deneyim yaşatacaktır.

Kıymetli okurlar Fransa’yı anlatmak elbette tek bir yazıyla mümkün değil. Ben yalnızca birkaç önemli noktayı özet olarak anlattım diyebilirim. Tekrar hatırlatmakta fayda var. Daha detaylı bilgi için İstanbul Zeytinburnu’ndaki ofisimizi ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca 444 1 113 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz. Şimdiden iyi yolculuklar dileriz.